21 Mart 2012 Çarşamba

Bir Jeju Hatırası -2-


Geçen sefer sadece şelaleden bahsederek sizi fitil ettiğimin farkındayım ama Jeju maceramı öyle bir yazı ile sınırlandırmak büyük haksızlık olacaktı. Kaldığım yerden devam ediyorum.
Şelaleyi gezdikten sonra Batı Jeju'nun yani Seogwipo'nun en önemli oluşumlarından birini görmeye gittik: Oedolgae.

Oedolgae
Bu sevimli (?) kayalık tamamen volkanik bir oluşum olmakla birlikte adını bir efsaneden almaktaymış. Beomsum adacığında konuşlanmış olan Moğol askerleri, kayayı büyük bir ordu birliği sanıp korkmuşlar. Hatta o kadar korkmuşlar ki hepsi intihar etmiş. Özetle böyle, ama çok saçma geldi. Moğol askerlerinde zeka geriliği vardı herhalde ya da efsaneyi uyduran arkadaş şizofren falandı.


Kayalığın hemen ilerisindeki büyük alan (bakınız yukarıdaki resim) ve etrafındaki bölge ünlü dizi Dae Jang Geum'un çekim setlerinden biriymiş. Resim çekilmek için adım başı bulunan kartonetlerden birinin arkasına geçip "Saraydaki Mücevher" olabilirsiniz.


Anne Kaya'sının (Sevgili taksici-rehber amca böyle bir şey söyledi anne kaya diyorlarmış bu kayaya ya da tuhaf aksanından ötürü ben yanlış anladım diyicem ama "mother rock"ın fazla alternatifi yoktur herhalde.) etrafındaki bölgeyi güzelce turladıktan sonra sıradaki durağımıza, World Seashell Museum'a yollandık.


Kişi başı 6000 won ödeyip müzeye giriyorsunuz. Müzeye girer girmez saçsız, otantik giyinmiş, İngilizcesi gayet düzgün (pek rastlanan bir şey değil) ve güleryüzlü bir adam sizi karşılıyor. Bu bey size küçük inci bir küpe hediye ediyor. Müzenin en hoşuma giden kısmı buydu. :P Sırf o küpe için bile gidilir. Gerçek olduğunu düşündüğüm çok sevimli ve güzel bir küpe. Oralarda inci çok ucuz olduğundan hediye edilebiliyor. Benim gibi zevkle takabilir, kız arkadaşınıza ya da annenize hediye edebilirsiniz.
Müzede envai çeşit deniz kabuğu var. Renk renk, şekil şekil deniz kabuklarına ve deniz kabuklarından oluşturulmuş estetik aranjmanlara bakmaktan gözünüz yoruluyor. Müze üç katlı. Deniz kabuğuna doyuyorsunuz.


Üsteki resimde, ortadaki kavanozun içindeki kabuklar dünyadaki en küçük deniz kabuklarıymış ve sadece Jeju'da çıkıyormuş. Ayrıca müzedeki her deniz kabuğunun rengi kendi orijinal rengiymiş. Hiç boya kullanılmamış.



Bu resimdeki de dünyanın en pahalı deniz kabuklarından biriymiş. 2500 dolar demişti sanırım karizmatik abi.
Bunların dışında müzenin üst katlarından birinde bir odanın içinde popo şeklinde bir taşı yüksek bir yere koymuşlardı ve yerlerde bir sürü bozuk para vardı. Resmini koymaya gerek duymuyorum. Bildiğiniz popo işte. Popo taşından ne gibi bir dilek dilenir anlayamadığımdan oradan sessizce uzaklaştım. Aklımda abiye manasını sormak vardı ama unuttum sonra. Yaşlılık işte, zor zanaat.

Pasific Land'den bir kare: Maymunlar
Deniz kabuğu müzesinin ardından, sevgili şoförümüz bizi Pasific Land'e götürmeyi teklif etti. Nasıl bir şey olduğunu sorduğumuzda: "İn case, you remember during all life." gibi bir şeyler söyledi. Cümleden "Güzel bir şey olsa gerek." çıkarımını yaptıktan sonra, "Let's go!" dedim. Zaten varmamız beş dakika sürmedi. Bazı bazı adamın bizi bilerek uzak yerlere götürmediğinden şüphe etmedim değil ama el mahkum olunca insan sesini çıkaramıyor maalesef. Giriş ücreti 12000 won. Biraz pahalı ama değer mi, değer!
Pasifik Land dediğimiz yerin olayı gösteri yapan maymun kardeşler, deniz aslanları ve yunuslar. Yalnız o maymunların bir-iki tanesinin benden zeki olduğundan çok pis şüpheleniyorum.

Deniz aslanı: "Ay çok şekeeer!" :D
Maymunların gösterisinin arkasından şeker topağı olan deniz aslanları çıkıyor. Hem yetenekli, hem çok sevimliler. Gösteriden önce seyircilerden birkaç kişi seçip fotoğraf çekilmelerine izin verdiler. Tabii ki çocukları seçiyorlar. Kazık kadarlığımdan utanmasam ben de el kaldıracaktım, ciddi ciddi düşündüm bunu. :P Aslanların arkasından yunuslar sahneye çıkıyor. Bir balık için bin takla atıyor garibanlar. Sonra da eğitmenleriyle birlikte bir şov sergiliyorlar. Size yunusların gösterisinden çektiğim minik bir kısmı sunmak istiyorum.


Jeju yazı dizimin ikinci kısmını burada tamamlıyorum. Biraz kısa kestiğimin farkındayım ama yazmak cidden yorucu iş. :P Kore yazılarımı Endülüs'e gitmeden tamamlamak istiyorum. Oradan da çok malzeme çıkacağından eminim. :P Bu yüzden arayı açmayacağım. Çok yakında görüşmek üzere. :)

10 yorum:

  1. ^^Anlatımın gayet hoş ve eğitici ^^ Jejunun 3. partınıda bekliyorum ^^

    Kayalığın manzarası süper, bence uydurulmuş bir efsane,hepsinin intahar etmesi olanaksız bence kayayı dev felan sanmadıysalar tabii..

    Deniz kabukları çok güzel biraz daha resim olsaydı dedimiçimden 3 katlı olunca^^ küpelerin resmi nerde ??

    Yunuslar çok güzeldi 7 yaşındaki kızımla izledim "ayy anne yemek yemek için neler yapıyorlar" dedi o bile yani üzülmemek elde değil ..:(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim hatice :) Part 3'ü dediğim gibi en kısa zamanda yazacağım. Muhtemelen son part olacak :D
      Deniz kabukları çok fazlaydı, çok da fotoğraf çektim ama o kadar çok ki ve hepsi de çok güzel bu yüzden içlerinden en ilginç olanları seçtim.
      Yunusların canlısını görmeliydiniz. Kızın delirirdi bence. Çünkü oradaki çocuklar zevkten dört köşeydi. :D Yunuslar IQ'su en yüksek ve en dost canlısı hayvan. Çok seviyorum yunusları. Oradaki durum biraz acıklı olsa da görebildiğim için mutluyum.

      Sil
  2. Endulus'e mi gidiyorsun? Cok heyecan verici :D
    Hadi cabuk Kore yazilarini bitir de git Endulus'e :P

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yavrum, 10 gün sonra Endülüs turu atmaya gidiyorum. :D En çok görmek istediğim yerlerden biri. Gideceğim için aşırı heyecanlıyım. :D (Not düşeyim. Diğer en çok görmek istediğim yerler: Mısır, Brezilya, Avustralya, Hindistan :P Allah sağlık verirse, tek tek gitmeyi düşünüyorum.)

      Sil
    2. Sponsorun felan mı var Selsi senin yahu bildiğim kadarıyla memursun sende O.o kıskançlık değilde böyle hani ah nerdee ben o şans diyesim geldi içimden ^^ Aman nazar etmeyeyim de^^ Endülüsü bende merak ediyorum ,onunda yazısını beklemek heyecan verici^^

      Sil
    3. Miras değil, alınteri :P Valla gezi fonum çıksın diye baya bir çalışmam gerekiyor. Bekarım, çoluk yok çocuk yok. Sorun olmuyor o yüzden çok şükür. Endülüs'ü de tüm ayrıntılarıyla yazacağım, beklemeden kalın :P

      Sil
  3. 2500 dolarlık kabuk iyiymiş yalnız estetik duruyor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 2500 USD olduğunu duyan herkese güzel görünür bence :P

      Sil
  4. Selsi ben yukardaki kayalıkda da ınsan sureti görüyorum hatta başında savaşçıların taktığı bakır başlık varmış gibi:D 3. part yazını bekliyorum canım ^^ hergün gelip kontrol ediyorum. Güzzide halen yazacak japonya yazısını:( vize sorunsalının etkisi geçmedi sanırım hala XD

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benzetme özürlüyüm ama senin maşallahın var :D 3. partı yazacam ama moda girmeyi bekliyorum bu ara çıkarırım sanırım çünkü çarşamba yolcuyum. Güz'ün ince işleri vardır, yazardı yoksa. :P

      Sil