5 Mart 2012 Pazartesi

Jongmyo Shrine


Jongmyo tapınağına gitmeden evvel, birkaç ünlü saray gezdik. Ama güz bacım blogunda gayet güzel anlattığından sarayları sona bırakıp rehberin deyişiyle en az saraylar kadar, hatta tüm saraylardan daha önemli olan bu tapınaktan bahsetmek istiyorum.
Bu tarihi mekana girmek için öncelikle şekil 1a'daki biletten almanız gerekiyor.


Üzerinde de yazdığı gibi 1000 won gibi cüzi bir miktara içeri giriyorsunuz. Biz saat iki sularında gittik ve İngilizce rehbere yetişme şerefine nail olduk. Yazdıklarımın çoğu güzel rehberimizden öğrendiklerimin bir potpurisi olacak. :P

Jongmyo Tapınağı, Joseon Hanedanlığı'nın kurucusu ve ilk kralı olan Lee Seong Gye (1335-1408) zamanında inşa edilmiştir. Tapınak üç kısımdan oluşmaktadır. Ayrıca 1995'te UNESCO Kültür Mirası listesine girmiş çok önemli bir yapıdır.
Jongmyo "En Büyük Tapınak" anlamına gelmekte imiş. Tapınağın giriş kısmında ilk binayla birlikte bizi küçük bir göl karşılıyor. Geleneksel Kore mimarisinin olmazsa olmazı olan bu göller hemen hemen her binanın görüş açısına girecek şekilde yapılmaktaymış. Koreliler manzaraya çok önem veriyor anlayacağınız. :)


Resimde havanın soğukluğundan ötürü buz kesmiş göleti görmektesiniz. Gölet ve ortasındaki minik adacık gökyüzünü ve ortasındaki dünyamızı temsil etmekteymiş. Tarihi mekanlardaki hemen hemen her yapının bir anlamı var.

Gölcüğün karşısındaki idare binası. Zamanında burada şölene hazırlık yapılırmış.


İlk binanın kapısında duran rehberimiz. Binanın kapısının yanda ve küçük olmasının nedeni. Bu kapının kralın subayları ve başbakan için yapılmış olması. Kralın kapısı ortada ve oldukça büyük bir kapı. Hiyerarşiden ötürü kral her zaman büyük kapıdan girermiş. Kralın, veliaht prensin, kraliçenin ve başbakanın girdiği kapılar farklı farklı. Pozisyon büyüdükçe kapı da büyüyor. :P


Kralın törenden önce hazırlandığı bina. Alttaki resimlerde de kralı ve veliaht prensi görüyoruz. Tabii kraliçenin ve veliaht prensin odaları kenarlarda ve daha minik.

Tören için hazırlanmış olan kral
Aynı şekilde törene hazırlanan veliaht prens
Binada hazırlanıp kendi kapılarından çıkan kral, kraliçe ve veliaht prens kendileri için ayrı ayrı hazırlanan taş yoldan diğer yapıya geçiyorlarmış ve kralın yürüdüğü yol (evet doğru bildiniz) ortadaki ve diğerlerinden yüksek olanı. :D


Gel gelelim en büyük olan ana binaya, zaten tapınağın bütün esprisi burası. Son bina da onun küçük bir versiyonu gibi.


Şekilde gördüğünüz ana bina, önünde gördüğünüz taş alanda da ruhlar için yapılan tören gerçekleşiyor. Eskiden bu tören haftada birkaç gün yapılırken. Şimdilerde sadece Mayıs ayının ilk pazar günü yapılıyormuş. İzlemek isteyenlere o tarihi öneriyorum. :D
Ayrıca ortada giden yol yaşayan kral için değil ölü krallar içinmiş. Ölü krala bile yol yapmışlar anlayacağınız.:P

Tabletler ve ruhlara sunulan zımbırtılar
Ana bina 19 kralın ruhu için yapılmış. 19 tane odası mevcut. Her bir odada kralın ve kraliçenin ruhlarını temsil eden iki adet tablet var. Tabii bizi odalara geçirmiyorlar. Çünkü bu tarihte kalmış bir inanış değil. Hala kralların ruhlarının burada yaşadığına inanılıyor. Zaten saraylardan bile önemli olmasının nedeni de bu. Çünkü her sarayda yalnızca bir kral yaşamışken bu tapınakta tüm krallar yaşadığına inanıyorlar.
Binanın dış mimarisinde tekdüze renkler kullanılmasına rağmen odalarda canlı sarı ve yeşil kullanılarak bir renk cümbüşü yaratılmış.

Günümüzde Mayıs ayında yapılan törenden bir kare
Kralların ruhuna sadece dev gibi binalar yetmiyor, şaşalı bir tören de düzenleniyor. Törenin çeşitli kısımları mevcut. Ruhlara yiyecek ve içki sunuyorlar, ruhlar için kurban kesiyorlar, dans edip şarkı söyleyip ruhları eğlendiriyorlar falan filan. Böylelikle kralların ve kraliçelerin ruhu şad oluyormuş.
Korelilerin yaşlılara ve büyüklere saygısı üst seviyede, hatta ölülere bile inanılmaz bir saygı duyuluyor. Bugünkü geleneklerinin ve göreneklerinin temelini bu oluşturuyormuş. Bu inanç ve felsefe sistemine de Konfüçyanizm deniliyor.


4 yorum:

  1. Biz önemsiz yabancıların hep minicik kapılardan geçmek zorunda olması fena yalnız XD İki büklüm olup istemeden saygı göstermek zorunda bırakılıyorsun resmen :D

    YanıtlaSil
  2. hahaha güzel tespit :D

    YanıtlaSil
  3. hmm kapıların ayrı olması odaları anladım tamamda yolların bile farklı olmasına şaşırdım :))
    ruhlar içinde ayrı bi yol yani kahkaha attım istem dışı bu ölüleri o kadar çok şey yapıyolarki eğlendirmek için peki nerden biliyolar eğlendiklerini??? kim demiş böyle yapınca eğleneceklerini ruh gelip kendisimi anlatmış merak ediyorum... Kral ve kraliçelerin ruhlarının orada olduğunu biliyolarsa bu ruh her yeri dolaşabilir neden izin verilmiyor gösterilmesine ???? yani birde nekadar sınıf farklılıklarını belli ediyolar kapısıydı yok sarayıydı yok yoluydu,koltuğu felan yani entirikalar için bulunmaz nimet aslında ....^^

    Selsi benim için kim bu diyeceksin eminim ^^ bendeniz yeppudan ha ti ce dangından ecita ,...vs. dahası varda neyse tanışmamışlığımız dışında gayet iyi tanırım seni^^takip ederim,Güzzidende duyunca düşler ülkesine gittiğini blogunuda keşfettim. Umarım istediğin hazzı almış ve iyi yapmışım ,parama puluma yazık olmadı diyebilmişsindir...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Selam hatice, hoş geldin bloguma :D Ben de seni tanıyorum, kaç kişiyiz şunun şurasında Güney Koresever. :)
      Çok teşekkür ederim, gerçekten güzel bir seyahat oldu umarım fırsat bulup sen de gidersin. Gerçekten çok para harcadım ama değdi. Hem özel olarak ilgilendiğim bir yer olması hasebiyle hem de başlı başına resmen güzel ülke Kore. :D
      Kral, kraliçe işinde de çok haklısın. Yani bana da çok tuhaf geldi hem çılgın bir statü ayrımı var hem de yapmışlar koca koca üç bina sırf ruhlar yaşasın diye. Kaç fukaraya barınak olur, yiyecek olur o ölüye diye sunulan şeylerden ama inanç işte naparsın. Bizim de tuhaf inançlarımız vardır neticede. Benim yok diyesim geliyor ama mantık olarak bana tuhaf gelse inanmazdım, değil mi? XD

      Sil