18 Eylül 2012 Salı

Bütün Gece Böğürdük, Sezen Söylüyordu...


Birkaç hafta önce yazlıktan dönerken bir afiş gördüm. Bulunduğumuz yer yazlık bir belde olduğundan mütemadiyen tırt sanatçılar gelir. Fahiş fiyata 3. sınıf şarkıcılar izleriz. (Gerçi abarttım biraz o kadar da kötü değiller. Okuyup yazımı hiç gelmemezlik etmeyin ha, biz çok severiz konser monser.) Fakat o gün gördüğüm afiş bana göre Türkiye'ye gelmiş geçmiş en büyük güfte ve bestekara aitti. Siz de öyle düşünür müsünüz bilmem tabi, neticede zevkler ve renkler değişir ama en sevdiğim şarkıcıların listesini yapmam gerekirse "All Times" listemin ilk sırasına rahatlıkla Sezen Aksu oturabilir. Benim ölmeden önce yapılacaklar listemde "Sezen Aksu konserine gitmek" vardı. Dün gece bu maddenin üzerini çizdim.

Afişi görür görmez yana yakıla biletlerin satıldığı noktayı aramaya başladım. İşten deli gibi çıktım. Zar zor park yeri buldum. Uzak bir yerde bulabildiğim için bayağı yürüdüm. Nihayet satış noktasına geldiğimde ise adam kredi kartı kabul etmediklerini söyledi. Sahneye en yakın 2. kademede yer vardı ve fiyatı 125 tl'ydi. 4 kişilik alacaktım ve tabii ki üzerimde 500 tl yoktu. "Nası ya, nası yani, nası kredi kartı yok, he, hö, hı!" şeklinde kısa bir şok yaşadım. 10 kişilik bilet alacak olsam 1,500 lira nakit isteyecekti herhalde. Adam nedenini beni hiç ikna edemeyecek şekilde açıkladı. Mecburen ATM'nin yolunu tuttum. ATM'yi bulduğumda ise tamamen çulsuz olduğumu fark etmem 2. bir yıkım yarattı bünyemde. Bir dünya yol yürümüştüm ama atmde 100 tl param ya vardı ya yoktu. (Memuriyetin gözü kör olsun. Olayım diye yırtarsın kendini olduktan sonra da ay sonunda zırt olursun.) Ama o biletleri alacaktım. Ayaklarım zırlasa da para bulmalıydım. Sonra diğer hesabımı kontrol etmek aklıma geldi fakat o bankanın atmsi cehennemin dibindeydi. Tekrar tabana kuvvet yola koyuldum. Neyse ki o bankada param vardı. Parayı çekip hemen koştura koştura satış noktasına gittim. Mazallah biri gelir de satılırdı biletler. Zaten peynir-ekmek gibi satılıyor bilgisi kulağıma çalınmıştı. O yüzden canımı dişime takmıştım. Akşam ezanı okunurken biletler elimdeydi. (Hallelujah!) O gün itibariyle biletleri odamın baş köşeysine koyup beklemeye başladım. Dün gece nihayet konser günü geldi çattı.
Konser bizim oturduğumuz yere biraz uzaktı. Saat 9'da başlıyordu. 9'a çeyrek kala konser alanındaydık. İnanılmaz bir insan kalabalığı. Duyan gelmiş. Tabii ki her konser gibi bu konser de biraz rötar yaptı. Sezen 9 buçukta sahnedeydi. Yemyeşil, derin bacak yırtmacı olan bir elbise giymişti. Ara ara esen rüzgarın yırtmacını açması pek çok kez esprilerine konu oldu konser boyunca. Sezen Aksu'yu yıllardır dinlerim ama ilk defa canlı dinleyebildiğim için çok mutluyum. Tv programlarında detone olan kıytırık şarkıcılara inat Sezen'in canlı performansı ayrı bir güzel. Konseri "Gülümse" ile açtı. Herkes büyülendi ve bir ağızdan eşlik etti. Tam şarkı bitmiş 2. şarkı olan "El Gibi" nin introsu girmişti ki kötü bir sürprizle karşılaştık. Bir de sahnenin ışıkları tamamen karardı. Bu teknik arıza yüzünden herkes sessizliğe boğuldu. Hatta ben ağlayacaktım. "Nası ya, nası yani..." şeklindeki serzenişlerim nüksetti. Sezen oturduğu yerden kalkıp sahne arkasına geçti. Arızayı kendi mi tamir etti bilinmez ama kendisi arkaya geçtikten kısa süre sonra sahne tekrar ışıklandı ve konser kaldığı yerden devam etti. 


Bundan sonraki kısım şahaneydi. Sezen bu küçük aksilikten sonra tüm kurtlarımızı döktüreceğini söylemişti gerçekten de öyle oldu. Bir oynatıp bir hüzünlendirdi. "Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam, Haydi Gel Benimle Ol, Kahpe Kader, Şinanay, Rakkas, Yarim İstanbul, Değer Mi" gibi hareketli parçaların yanı sıra "Geri Dön, Sen Ağlama,  İstanbul İstanbul Olalı, Vay" gibi bol acılı parçalar söyledi. Konserin yıldızı Sezen gibi görünse de Fahir Atakoğlu'nu dinlemek de ayrı bir keyifti. Adam cidden mükemmel. Hatta mükemmel ötesi. Ayrıca Sezen Aksu'nun kendi değişiyle türünün son örneği olan müzisyenlerinin de her biri ayrı bir mücevher. Klasik tabirle kulaklarımın pasını sildiler. Her birinden kalite akıyor resmen.
Sezen'in süper vokalistleri Nurcan Eren ve Cihan Okan'da konserdeydi. Sezen'in vokalistlerinin ne kadar ünlü  ve başarılı oldukları aşikar. (Harun Kolçak, Aşkın Nur Yengi, Seden Gürel, Yıldız Tilbe, Göksel, Sertab Erener, Levent Yüksel, Tuğba Özerk, Hande Yener, Işın Karaca, Emre Altuğ, Sıla Gençoğlu, Zeynep Casalini ve daha niceleri gibi) İki vokalde şahaneydi. Birer şarkı söylediler. Cihan Okan (Savcı'nın Karısı dizisinden de hatırlayabilirsiniz.) "Dedikodu" isimli parçayı seslendirirken, Nurcan Eren (Kavak Yelleri dizisinde Pelin Karahanlı'nın annesi rolünde hatırlayabilirsiniz.) ise oynak bir roman havasıyla bizi şenlendirdi.
Hatta bir ara herkes döktürürken sahneye Suzan Kardeş çıkıp birkaç göbek de o attı. :)
Heyecana gelip böğürme derdinde olduğum için böyle etkinliklerde sadece 5 saniyelik videolar çekerim. Çekene de kıl olurum. Hatta bu konserde biri İpad getirmiş ondan çekim yapıyordu. Çüş dedim. Ben kendi miniminnacık videomu ekliyorum. Çok kısa bir şey anlaşılmıyor ama idare edin. :P


Çok keyifli bir konserdi. Bütün şarkılara deli gibi bağırarak eşlik ettim. Şu an sesim kayıp, aranıyor. Eğer hala bir Sezen Aksu performansı görmemişseniz hemen konser aranmaya başlayın derim. Biz acayip keyif aldık.