9 Ocak 2013 Çarşamba

Guzaarish


Dikkat Spoiler İçerebilir!

İki hafta oldu ya da olmadı bu filmi izleyeli. Şöyle güzel bir film izlemek istiyorum dedim anneme. "Guzaarish"i izle dedi. (İşte böyle bir anam var. :P) Çok etkilendim, çok hoşuma gitti ve beğendim. Kaç zamandır gözüm  yaşarmıyordu, birkaç damla döktüm, rahatladım. Şöyle gördüğüm bir şeye yaydıra yaydıra gülmüyordum, güldüm rahatladım.
Bir Sanjay Leela Bhansali filmi. Daha önce Hint filmi izlemişseniz bu isme de aşinasınızdır. Black ve Devdas gibi iki başyapıta imza atmıştı. Guzaarish belki onlar gibi bir başyapıt değil ama gerek oyunculuk gerek çekim teknikleriyle ben başkayım diyor.


Filmi çekici iki başrol oyuncusu Hritrik Roshan ve Aishwarya Rai. İkisi de tabir-i caizse döktürmüş. Karakterlerine mükemmel bürünmüşler. Aishwarya Rai 40'larına yaklaşmış olsa da dudak ısırtan bir güzelliğe sahip. Aynı zamanda bu enfes güzelliğinin gözümüze gözümüze sokulduğu son filmlerden biri. Maalesef yakın zamanda doğum yapan Aishwarya doğum kilolarını atamadığından içler acısı bir durumda. Dünya güzeli de olsanız, oyuncuysanız kilolarınız en büyük düşmanınız. Umarım en kısa zamanda fazla kilolarını atar.


Filmin konusu bol ödüllü film "Mar Adentro" yani "İçimdeki Deniz" filminin aynısı. Yani tüm vücudu felç olan bir adamın ötenazi olmak için verdiği hukuk savaşı. İçimdeki Deniz'i 3 günde izleyip bitirebilmiştim. Bu filmi bir oturuşta izledim. Konu aynı olmasına rağmen iki film oldukça farklı. Birincisi ağır bir sanat filmi. O filmi izleyebilmek için psikolojinizi 1 hafta önceden hazırlamanız lazım yoksa benim gibi 3 oturumda bitiremezsiniz. Adamın içinde bulunduğu ruh halini yansıtırken yönetmen o kadar başarılı olmuş ki kendimi aynı o adam gibi hissettim. Neredeyse ötenazi isteyecektim.
Fakat Guzaarish'teki karakter yaşadığı zor hayata rağmen o kadar hayat dolu ki. Etrafındaki karakterlerle uyumu mükemmel. Bazı hareketleri aşırıya kaçsa da bu da karakterin içinde bulunduğu ruh halinin bir uzantısı. Filme bana göre en başkalık katansa Sanjay Leela filmine yakışır görsellikteki sahneler.
Özetle bazen güldürüp bazen duygulandıran hoş bir film. 2 saatlik optimal süresiyle de künefe peyniri gibi sünmeyip tadında bitiyor.

Yazımı filmin en etkileyici sahnelerinden biriyle bitiriyorum. Kulaklarınızı ve gözlerinizi iyi açın. :)




Merak edenler için Aishwarya'nın kilolu hali.

7 Ocak 2013 Pazartesi

Özlemek...


Çok yorgunum, yarın da yorulacağım. Yatağa girmiştim ama geri kalktım. Yazmak zorundaydım...

İki gün önce anneannemin ölüm yıldönümüydü. Mezarlığa gittik. Genelde soğuk mermer taşın önünde dururken hiçbir şey hissetmem. Sadece iki Fatiha okuyup dönerim ama akşam yatağıma uzandığımda üzerime çöker, ağlarım.

Birini kaybetmenin en kötü yanı...

Sevdiğiniz biri bu dünyadan gittiğinde aklınıza hiç kötü hatıra gelmez. Hep kabahatleriniz kafanızda döner durur, bir de özlemek...
Yeryüzündeki her şey ve herkes çok özlenir ama artık burada olmayan birini özlemek... Durmadan düştüğün bir çukur gibi. Çıksan da tekrar düşersin. Kaçınılmaz, hep oradadır.
Bir daha dönmeyeceğini bilmek...
Dönmeyeceğini bilseydim, bu kadar çabuk gideceğini, böyle yapmazdım. Daha çok giderdim yanına ve sürekli söylerdim onu sevdiğimi. Seni çok özlerim gidersen derdim. Kalır mıydı acaba? Kalamazdı. Giderdi yine.

Anneannemi ölmeden birkaç gün önce gördüm. Acılarını ağrı kesiciler bile durduramıyordu, pek bir şey hatırlamıyordu, konuşamıyordu. "Nasılsın" dediğimde bana baktı, tanıdı ve güldü. O kadar acı çekseydim gülebilir miydim? Gülemezdim. Ama o güldü. Bana öyle veda etti. "Görüşürüz anneanne!" dedim. Ankara'ya gittim. Döndüğümde onu bulacağımı sanıyordum, bulamadım.
Hep gülüşü geliyor gözümün önüne. Yüzünü unutsam bile gülüşünü asla unutmayacağım. Gözleri ve ağzı ipince olurdu gülerken. Çok içten gülerdi, çok severdi bizi.
Her şey gam, her şey tasaydı benim için.  Hiçbiri etmiyor ölüm kadar.
Çünkü o özlemek yok mu... Kalbime çöreklenmiş, boğazıma şu an bile oturan düğüm, gitmek bilmeyen, kahrolası özlemek...
Beni hiçbir şey ağlatamazken yanaklarımdan süzülen özlemek...

Başka kimseyi kaybetmek istemiyorum. O yüzden sakın öleyim demeyin. Sakın yerinizi doldurmasın o Allah'ın cezası özlemek...